Wednesday, October 03, 2007

Cesaret

Az once sunu fark ettim.Ne ilginctir ki kimi zaman olumle ya da daha dogrusu yok olma duygusuyla cok yakin olsam da aslinda bir yandan da hayata bagliyim ve hayat icin carpiyor kalbim. Gazetelerde en cok insanlarin yasam sekilleri ile ilgili yazilari okumaktan hoslaniyorum. Belki de bu insanlarin yasamlarini nasil sekillendirdiklerine dair meragimdandir. Bundan emin olamiyorum. Belki de bu merak tum yasamamizi sekillendiriyordur.Basi sonu olmayan bir yol ve attigimiz her adim bir o kadar degerli,ucsuz bucaksiz. Oysa ben hep varmaya calisiyorum. Buldum! diye bagirmak istiyorum,"oh be,buymus" demek istiyorum ancak yok oyle birsey. Bunu fark ediyorum,fark edince daha iyi hissediyorum ancak korkularim bir anda kaybolmuyor. Hala korkuyorum ama bir o kadar da keyif aliyorum bunun farkinda olmaktan. Herkese el sallar gibiyim. Gidiyorum ,siz devam edin o sekilde diyorum ve bundan cok keyif aliyorum ama ilerisini dusununce tedirgin olmaya basliyorum. Bu aralar sanki sirtimi pispisliyorum ve hadi hadi yuru diyorum sanki daha yeni yurmeye baslayan bir bebekle konusuyormusum gibi.
Cesaret!
Hani Oz Buyucusu'nde bir aslan vardi. Koca aslan ancak cesareti yok. Sanirim oyleyim,ya da kendimi aslan zannediyorum. Aslan olmasam bile aslan yavrusu olduguma eminim. Bu beni mutlu ediyor. Sadece korkup kacmamak lazim.
Acik denizde belki bir kulac daha atma cesaretini gostermek gibi.
Sabirli,azimli ve inancli olmam lazim.
Insanin kendine inanmasi ne kadar guc degil mi oysa etrafimizdaki hemen hemen herseye ve herkese kuskusuzca inanirken.

No comments: