Monday, October 22, 2007

basim catlayacak


Ben ben'i biraktim.Kendimde degilim.
Gzolerim sis hafiften bon sekilde ekrana bakiyorum.
Geico kertenkelesi yakin geldi simdi bana.
Ama yok iste basim agriyor.Dusunceler kendi agirliklariyla oradan oraya gidiyorlar.
Yok ama ben nerdeyim bilmiyorum.
Bir bosluk bir bayatlik bir uzulmusluk hali var.
Ne oldu bana hali ustumde.
Kendimde degilim iste uzun lafin kisasi.

Thursday, October 18, 2007

Kendimle Isim Var Benim


Bosuna kasiyoruz aslinda.
Bu hayat bana gore degil iste neden eseleniyorum. Olmadigim kisiyi olmaya calisiyorum. Ne buyuk yorgunluk degil mi? Yok yok yaptigin isten yorulmak degil. Ruh yorgunlugu.Insanlarin tavrilarina kizmanin verdigi yorgunluk. Isini duzun yapmissin yapmamissin onemi yok. Zaten tutku da yok. Tutku ne onmeli kelime. Benim yaptigim ise dair tutkum olmasi lazim.
Hala ugrasip didiniyorum bak boyle yap soyle yap. Yok kardesim sevmiyorum iste zorla mi?
Ben bana dikte edilen seyleri yasamak istemiyorum.
Tabii karnim tok su an boyle seyleri rahatlikla soyluyorum sonucta ise mecbursun.Birseyler yapiyorsun para kazaniyorsun. Yapmak istediklerini yapiyorsun.Yahu daha cok severek yapacagim is yok mu dunyada.Hadi ama simarma isin hic fena degil hatta iyi. Kasiniyor olmalisin.Yok yok kandirma beni. Dogru bir secim degil iste. Sana gore degil neden inatlasiyorsun benle ama sen de haklisin yillarca sana enjekte edilmis dusuncelerden bir cirpida siyrilamazsin. Sen de haklisin. O zaman sana yardimci olalim. Sen inanmadigin seyleri yapmak istemiyorsun.Hep beni zorlamak zorunda misin sen? Oyle kendim isin olsun da istemiyorum. Boyle benim kafamda biri olsa tamam bak belki o zaman olabilir de ne isi yapacaksin kuzum sen? Konuyu dagitma devam et. Tamam, ise kendinden birseyler katmak istiyorsun.Ise senin fikirlerinin yon verdigini bariz bir sekilde gormek istiyorsun.Bununla isimiz var desene...Valla beni ugrasiriyorsun,sen buyunce boyle oldun bak. Hmm demek annem benimle sorun yasadiginda sebep bu oluyor. Ona aykiri dusuyorum yani.
Goren bana bir taraflariyla guluyordur herhalde.
Malzemeler var ama helva yapmiyorum. Onlar benim helvami yapmaya baslamadan once benim bakkal amca gibi helva yapmaya baslamam lazim. Tamam birak gevezeligi anlat baska baska ne isitoyrsun?
Olan yaraticiligimi (!) ve fikirlerimi beyan etmek istiyorum. Oyle cok paralar maralar donmesin isin icinde. Oylesine gelemem ben. Icinde sanat olsun insanlar pek kaprisli olmasin. Calisma ortami bir de soyle gun isigi alsa hani .
Hm oldu pasam. Yok yok ben kararliyim.Deli miyim ben be kendimi tutsak ediyorum bile bile?

Cizen:Yoel Benharrouche

Sunday, October 14, 2007

Afilli Yalnizlik

Kalbim sikisiyor. Daha kendimi mutlu etme yazilarimi yazamadan yine boyle bir yazi yazmak gercekten benim de hosuma gitmiyor ama elden ne gelir.
Surada su kadar az zaman kaldi ama yok iste bana gelenler geldi.
Artik ne dersin neden dersin bilmiyorum disari cikmamaktan mi yalnizliktan mi biyolojik rutinimden-ki bu ruha halimi cok etkiliyor- midir nedir gerginim bir hosum.
Umudumu topluyorum inaniyorum umutlarima sonra kosunun ortasinda nefes nefese kaliyorum. Ben uzun mesafede iyi degilim iste. Dur kalk bir turlu durmadan devam edemiyorum.
Yok gercekten cok yoruluyorum boyle olunca. Mehter marsi da diyebilirsin ne dersen de.
Kisa mesafede iyi topluyorum. Tamam diyorum simdi buldum bak yol alacaksin diyorum bir heyecan kapliyor icimi. Sonra puffff.
Ama neden?
Gercekte de ben uzun mesafeleri kosamam,kisa mesafede kendimi kasarsam cok iyi kosabilirim ama uzun bir kosuya baslamam bile cunku sonunu bilirim.
Bir de bu aralar etrafimizi saran komik teknoloji harikasi elim sende oyunu var hayir adini soylemeyecegim. Herkes bahsediyor ondan zaten. Ismini buraya yazip prim yapmak gibi bir derdim yok tabii yazanlarin boyle bir gayesi var muhakkak demiyorum ama ben yazmayacagim yine de. Hepimiz bulduk birbirimiz oh ne iyi oldu. Vampir olduk isirdik,bira yolladik yetmedi Turk usulu naegileler yollandi yan masaya. Boyle birsey var mi yahu? Herkes bununla ilgileniyor. Sanki herseyimiz bitti bir bu eksikti.Hani gercekten birilerini ariyorduysaniz bunca zaman o zaman faydali oluyor. Aksi takdirde modern zaman brezilya dizisi kivaminda devam ediyoruz. Kimi zaman sasiriyoruz "hmm ,bak bu da bunu taniyormus." ya da " aaa,bak gordun mu eski erkek arkadasi o yenisi bilmem filancanin arkadas listesinde altli ustlu."
Simdinin zihin uyusturucusu. Gunu kotariyoruz ya hani cok sikiliyoruz iste,orda,burada. Tamam iste bununla oyna gecsin sikintin,aksin zamanin. Mis gibi.
Hayir kim ne yaparda yapsin o kismi cok onemli degil de -hani benim de surada sikilarak gecirdigim anlarima katkisi olmadi desem yalan olur- benim agrima giden ki bu olaydan once de hep gitmis olan bir yigin insan "tanidik " sinifinda var,"arkadas"larin guya ama ne sen onlarin umrundasin ne de bir paylasimin var. Dostlar alisveriste gorsun. Ne aci bir "yigin insan" ve bir o kadar yalnizlik hissi.
Gelenler geldi demistim ama degil mi? Hincimi son zamanlarin cilginligindan da cikardim ama yetmez yeni birseyler bulmaliyim.
Kendime mi kizayim ,atilligima mi yoksa etraftaki insanlara mi ? Yoksa haddim olmayarak duzene mi kafa tutayim.
Yapmak istediklerimi dusunup de yolumu bulamayisima mi ,gonul kirginliklarima,can kiriklarima mi durup uzuleyim ben de bilemedim.
O kadar sikkindim ki yazmak bile istemedim .Hani canim sikkinken ya da dusunceliyken-gerci hep dusunceliyim- yaziyorum ya . O kismi aslinda ikinci saffa eger cok kotuysem yazmak da istemiyorum hic birsey istemiyorum. Oylece kalakaliyorum.
Diyorlar ki pek bir iyiymisim dinlemekte,sorunlara cozum bulmakta,terapi yapiyormusum ne komik terziyim sokugumu dikemiyorum. Hep haute couture sanatcilariyla calisiyorum konu komsuya da guzel elbiseler dikiyorum mahalle terzisi olarak.

Umutlarimi borc veriyorum ve cebimde kalmiyor. Cebim delik.

Oysa ne mutluydum ben bu sabah.

Sonel

Wednesday, October 10, 2007

kendi mutlulugumu kendim yaratacagim

Benim soyle bir huyum var,mutluluklarimi mutsuzluklarimin arasinda harciyorum. Hep mutsuzken ya da dusunceli iken yaziyorum. Diger insanlar gibi gun icinde neler yaptigimi ya da hayatimda ne olup ne bittigini yazamiyorum. Seytan ayrinti da gizlidir. Oysa hayatimda beni en derinden dusunduren can kiriklarim olsa da ayrinti da beni cok mutlu eden bir suru yasanmis an'im var. Su an mutlu olmama neden olacak bir suru yasanmisligim var. Su anda yasadiklarimin icinde ise beni gulumseten,guc almami saglayan mutlulugumu pekistiren bir suru olay var ama ben hep uzuntulerimi dusunuyorum. Suratimi asiyorum bu dusuncelerle oysa mutlu anlarim bana guc veriyor ve ben hep onlara tutunuyorum her ne kadar mutluluklarimi unutsam da.
Unuttugumuz seyleri ne yapariz ya da ne yapmaliyiz? Yazmaliyiz:)
Nasil pazara giderken not aliriz kucuk bir kagida alacaklarimizi unutmayalim diye iste ben de mutluluklarimi bu sekilde not almaliyim. Bu arada pazara gitmeyi de ozlemisim biliyor musunuz:)
Araya alakasiz bir pazar muabbeti soksam da mutluluklarimi burada cok degerli okur(um)larimla paylasmaya karar verdim.
Kucukken bana ogretilmemis mutlu olmak,elimdekilerle cosmak.Insanlara aman nazar degmesin diye hic soyleyemedim mutluluklarimi ya da elimdeki guzel seyleri basarilari normallestirdim oysa donup bakinca canimi acitanlar kadar mutlu oldugumda bir suru sey var.
Bunlarin yani sira bir suru traji komik anim da.Tabii anilarimi burda birebir anlatmak gibi bir niyetim yok,en azindan simdilik:) O kadar da birebir gunluk tarzi bir paylasim olmasini dusunmuyorum. Simdi ucunun nereye dokunacagi belli olmaz :)
Bu mutluluk hatirlatmacasinin kesinlikle Pollyanna'cilikla karistirilmamasi gerektiginin cok ciddi sekilde altinin cizilmesi gerektigini belirtmek isterim. (uzun yillik yazilarimin cumleleri gibi oldu.)Kucukken Pollyanna'yi anneannemde okurken cok etkilenmistim ve cok sevinmistim. Annemin okudugu baskidan okumustum eski Turkce kelimlerin gectigi bir baskidan. Cok ozlestirmistim kendimi ve tum cocuklugum boyunca gogus gerdigim acilari farkinda olmadan Pollyanna gibi tepki vermistim ,umudum hic bitmedi .Bir gun tukendi tabii ve tikandim.O nedenle artik o gunden beri Pollyanna degilim. Amelie olabilirim ben ama icim Amelie kadar huzurlu degil her zaman.
Yasadiklarimin farkindayim,olumsuzluklarin ,attigim adimlarin,girdigim yollarin ancak goz ardi ettigim mutluluklarimin da bir o kadar farkinda olmak istiyorum.Tek istedigim o. Farkindalik,bilinc.
Yoksa hersey guzel traylomlom ya da tum sikintilarin ortasinda bak aslinda sevinecek ne cok seyimiz var gibi degil bu durum ki bu duruma da inaniyorum tabii sevinmemiz ve sukretmemiz gereken o kadar cok sey var. Iste benim anlatmak istedigim durum biraz farkli ben yasanmisliklarimi daha canli tutmaya calisacagim. Yoksa su an sukretmem gerekenlerin farkindayim ancak bu uzuntulerimi bastirmaya ya da o an canimin sikintisini gidermeye yetmiyor. Teorim iyi bu konuda ama uygulamam cok yavas uygulamami guclendirmek icin hafizami guclendirecegim ve cimbizla tum guzellikleri gun isigina cikaracagim kimi zaman bu an'lardan bazilari bana mutlulukla birlikte huzun katacak olsa bile.
Bu ise gezip gormus oldugum yerlerden baslayacagim. Oralarin ozelliklerine dokunacagim ama en cok ben de ne uyandirdigini vurgulayacagim,zaten birkac kucuk not ve hafizamda kalanlar disinda cok berrak bilgilere sahip degilim. O yuzden ozumsediklerimi anlatacagim ve onlari anlatirken aklima gelen diger tum mutlu anlari aktaracagim.
Tabii huylu huyundan vazgecmez yine cikmaza girip bunalimtrak yazilarimi yazarim merak etmeyin:)Hmm bir de yapabilirsem yazilarin cagristirdigi muzikleri ya da yazarken o yaziyi yazmaya beni iten ya da yaziyi akitip giden muzikleri bloga ekleyecegim.
Iste boyle sevgili okur.Bakalim icimdeki mutluluk agaci ciceklenip koklerini kuvvetlendirebilecek mi?
Sonel

Tuesday, October 09, 2007

Hareket Vakti

Kendi dunyamda oldugumda huzurluyum.
Baskalarini yasadigimda cok onemsedigim icin baskalarinin hayatlarina mudahele edesim geliyor ve onlarin kendi icinde cozemedikleri icin uzuluyorum ve huzursuzlaniyorum.
Ne tek basina ne cok icice.
Iste ben bunu basarmayi hedefliyorum bu aralar.
Hep bir adim cikmiyor muyuz bu hayatta,kendimizi kesfettikce.
Merakla bekliyorum.
Bu hayat beni hep sasirtir hic birimiz bilmiyoruz ki asil yolun ne oldugunu.

Cagiran birseyler var hep beni uzak sehirlerde
Bana ait birseyler var o sert guluslerde

Wednesday, October 03, 2007

Klasik Muzik

Bazi seyler ne kadar vakit gecerse gecsin huzur veriyor insana. Bizim yapimizla alakali olsa gerek bu durum. Dogamizi ya da hamurumuzu olusturan bir takim ogeler var. Onlara ne kadar yakin yasarsak o denli mutlu olabiliyoruz. Uzaklastigimiz surece ise deli divane gibi ortalikta dolaniyoruz.
Kendimizi bildikce daha mutluyuz.

Cesaret

Az once sunu fark ettim.Ne ilginctir ki kimi zaman olumle ya da daha dogrusu yok olma duygusuyla cok yakin olsam da aslinda bir yandan da hayata bagliyim ve hayat icin carpiyor kalbim. Gazetelerde en cok insanlarin yasam sekilleri ile ilgili yazilari okumaktan hoslaniyorum. Belki de bu insanlarin yasamlarini nasil sekillendirdiklerine dair meragimdandir. Bundan emin olamiyorum. Belki de bu merak tum yasamamizi sekillendiriyordur.Basi sonu olmayan bir yol ve attigimiz her adim bir o kadar degerli,ucsuz bucaksiz. Oysa ben hep varmaya calisiyorum. Buldum! diye bagirmak istiyorum,"oh be,buymus" demek istiyorum ancak yok oyle birsey. Bunu fark ediyorum,fark edince daha iyi hissediyorum ancak korkularim bir anda kaybolmuyor. Hala korkuyorum ama bir o kadar da keyif aliyorum bunun farkinda olmaktan. Herkese el sallar gibiyim. Gidiyorum ,siz devam edin o sekilde diyorum ve bundan cok keyif aliyorum ama ilerisini dusununce tedirgin olmaya basliyorum. Bu aralar sanki sirtimi pispisliyorum ve hadi hadi yuru diyorum sanki daha yeni yurmeye baslayan bir bebekle konusuyormusum gibi.
Cesaret!
Hani Oz Buyucusu'nde bir aslan vardi. Koca aslan ancak cesareti yok. Sanirim oyleyim,ya da kendimi aslan zannediyorum. Aslan olmasam bile aslan yavrusu olduguma eminim. Bu beni mutlu ediyor. Sadece korkup kacmamak lazim.
Acik denizde belki bir kulac daha atma cesaretini gostermek gibi.
Sabirli,azimli ve inancli olmam lazim.
Insanin kendine inanmasi ne kadar guc degil mi oysa etrafimizdaki hemen hemen herseye ve herkese kuskusuzca inanirken.

Tuesday, October 02, 2007

Tercihler

Herkes bilindik patikadan gitmek zorunda mi?

Tabii ki degil,her ne kadar sonuclarini bilmesek de.

Monday, October 01, 2007

Itiraf Ediyorum

Neredeyse her yazimda belirttigim gibi herkes kendi ekseninde yasiyor yani herkes icin hayat farkli. Herkes inandigini yasiyor. Kimi zaman insanlarin yasam tarzlari beni hayrete dusuruyor.
Su anda bulundugum yer kimilerini mutlu edebiliyor. Sadece sakinlik. Hepsi bu. Daha genc miyim yoksa daha mi bircok seyden habersiz?
Ozledim Istanbul'u. Istabul'da yasamayi. Istanbul'un guzelliklerini. Kimileri diyorlar ki icinde yasiyoruz da ne yapiyoruz ya da ordasin da ne yapiyorsun.
Ben yasiyorum,ben yapiyorum merak etmeyin ve insallah yasayacagim. Bunu diliyorum.
Yasam? Hayat?

Bunlar ne demek sizin icin?

Beslenmek gerek ,ruhum beslenmezse yasadigimi hissedemem ki ben.

Duz yasiyorlar,dongulere giriyorlar. Bir sekilde bu dsongu bizi cektigi icin dayanamayip giriyor muyuz yoksa o donguye girmek kolay yol mu? Yoksa o donguye girmeyince sonunda bir sekilde ayvayi yiyip hayiflaniyor musun?

Itiraz ediyorum o donguye girmek istemiyorum ben. Dongumuz : Itinayla dogulur, Okula gidilir,okunur okunur, evlenilir hemen,aile olunur,cocuk yapilir,cocuk okutulur,cocuk evlendirilir,cocugunun cocuk yapmasi icin sartlanirsin ve bu bu sekilde devam eder. Hayir ben bunu istemiyorum. Ezbere yasanan bir yasam istemiyorum.

Hissederek farkinda olarak yasamak istiyorum.

Gozunu sevdigim iStanbul'da yasamak cok hosunuza gitmiyorsa lutfen cikisa dogru ilerleyin.
Bosuna kalabalik oluyor da o acidan.

Evet Istanbul'da Istanbul'a asik olanlar kalsin,mesela trafik sorunu ortadan kalkardi. Tum hirsli insanlar evlerine donerlerdi.

Itiraf ediyorum ben Istanbul'a asigim.

Guzelliklerini bana sunmani bekliyorum Istanbul.

Hayati varoldugum surece bu sekilde algilayacagim,zor olsa da veya sonunda ne olacagi belli olmasa da bir modern zaman dusunur tasdik edicisinin de dedigi gibi "Hicbirseyi garanti altina alamazsin."

Ruzgar beni bir yola cekiyor,mutluyum. Yoksa o yola girmeye ben mi karar verdim?